31 Ağustos 2012 Cuma

ATATÜRK VE CUMHURİYET


Atatürk’ün en yakın çevresindeki silah arkadaşları bile cumhuriyetin ilanından ürküyorlardı. Her şey bitmiş ve bütün savaşlar kazanılmıştı, onlara göre; şimdi emanetin sahibine, padişaha geri verilmesinin zamanı gel
mişti! Onlara göre; Cumhuriyette neydiki canım? Bu cahil halk kendisini nasıl yönetebilirdi ki!

Tek çare olarak Mustafa Kemal’i Meclis’e sokmamayı düşünüyorlardı, bunun içinde Seçim Yasasını değiştirmeye karar verdiler ve bir önerge hazırladılar.

Buna göre:

1- Milletvekili adayının doğum yeri, Misak-ı Millî sınırları içinde olmalı! (Selanik; Misak-ı Millî sınırları dışında kalmıştı.)

2- Milletvekili adayı, adaylığını koyduğu yerde en az aralıksız beş yıl ikamet eder olmalı! (Mustafa Kemal o cephe, bu cephe hayatı boyu koşturmaktan ötürü değil beş yıl, hiçbir yerde sürekli beş ay oturamamıştır.)

En yakın silah arkadaşları tarafından verilen bu önergenin amacını anlayan Mustafa Kemal, kendisini meclis dışında bırakma girişimlerine kürsüye çıkarak şu cevabı verir:

“ Efendiler; doğum yerim Selanik, Misak-ı Millî sınırları dışında kalırken, devlet Selanik’i tek kurşun atmadan Yunan’a verirken, bu millet bilsin ki ben diğer bir yurt köşesi Derne’de savaşıyordum. Ayrıca hiçbir yerde beş yıl oturamadım eğer otursaydım; Bingazi’de, Derne’de, Sina’da, Filistin’de olamazdım. Ayrıca, Çanakkale’de, Kafkaslarda, Sakarya’da olamazdım. Ama ben ve benim gibiler oralarda olamasaydı, bu efendilerin de doğum yerleri, Allah korusun, Misak-ı Millî sınırları dışında kalırdı! Şimdi millete soruyor ve yanıtını milletten bekliyorum. Bu önergenin sahibi efendileri buraya gönderen millet onlar gibi mi düşünüyor? ”

Hayır, millet onlar gibi düşünmüyordu. Çuvallar dolusu telgraflarla olayı protesto ettiler, önerge geri çekildi ve Mustafa Kemal Ankara’nın Bâlâ ilçesinden milletvekili seçilerek Meclis’e girdi. Cumhuriyeti de kurdu. Gazi bu olayı hiç unutmadı ve NUTUK’ta da tüm ayrıntısıyla yazdı.

Kaynak: NUTUK (Söylev)

30 Ağustos 2012 Perşembe

BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI


30 Ağustos 1922 günü Mustafa Kemal Atatürk'ün Başkomutanlığında Türk halkı bağımsızlığının son savaşını bugün Dumlupınar'da kazandı.

Kütahya'ya bağlı Dumlupınar’da, 30 Ağustos 1922'de; Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen Dumlupınar Meydan Muharebesi ,  Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından şahsen yönetildiği için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak anılır. 30 ağustos günü Yunan ordusu Dumlupınar’da kuşatıldı ve bu bölgede büyük bir bölümü yok edildi. Bu savaş tarihimize  “Başkomutanlık Meydan Muharebesi” olarak geçti.  

Dumlupınar’da kazanılan zafer sonunda;

1-Yunan işgali sona erdi.
2- İstiklal Savaşı'nın kesin bir Türk zaferiyle sonuçlanmasını sağladı.
3-Askeri cephe kapandı, burada kazanılan başarının masa başında siyasi olarak sürdürülmesi için mücadele başladı.
4-II Viyana yenilgimizden beri Türkleri tarihten silmek isteyen haçlı zihniyeti  şartsız olarak TBMM’e ateşkes çağrısında bulundu.
5-Yunanlıları kullanarak Anadolu üzerindeki emellerine ulaşmak isteyen İtlaf devletleri rüyalarının gerçekleşmeyeceğini anladılar.
6-Yunanlılara karşı kazanılan bu zafer Mudanya ateşkes antlaşması ve Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasına ortam hazırladı.

29 Ağustos 2012 Çarşamba

29 AĞUSTOS 1855; ÜLKEMİZDE İLK TELGRAF GÖRÜŞMESİ YAPILDI.




İstanbul-Edirne, İstanbul-Şumnu hattının tamamlanmasıyla ilk telgraf Şumnu'dan İstanbul'a gönderildi.

Kırım Savaşı hakkında  bilgi veren telgrafta;

 “Müttefik askerleri ile birlikte askerimiz Sivastopol'a girmiştir. “ yazılıydı.  

26 Ağustos 2012 Pazar

26 Ağustos 1922; Baş Komutan Gazi Mustafa Kemal Paşa Afyonkarahisar yakınlarındaki Kocatepe'den Büyük Taarruzu başlattı.


26 Ağustos 04:30’da topçu birliklerimizin taciz ateşi ile başlattığı harekat, saat 05:00’de önemli noktalara yoğun topçu ateşi ile devam etti. Piyadelerimiz, Sabah 06:00’da Tınaztepe’ye hücum mesafesine yaklaşarak, tel örgüleri aşıp, işgalci Yunan askerini süngü hücumu ile temizledikten sonra, Tınaztepe’yi ele geçirdiler. Daha sonra, saat 09:00’da Belentepe, ardından Kalecik-Sivrisi düşmandan temizlendi.

Taarruzun birinci günü, 1. Ordu Birlikleri, Büyük Kaleciktepe’den Çiğiltepe’ye kadar on beş kilometrelik bir bölgede düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5.Süvari Kolordusu, düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulundu. Aynı zamanda 2.Ordu’da cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.

27 Ağustos saat 18:00’de, Afyon 8.Tümen tarafından kurtarıldı. Başkomutanlık karargahı ile Batı Cephesi Komutanlığı karargahı Afyon’a taşındı.

28 Ağustos Pazartesi ve 29 Ağustos Salı günleri, başarılı geçen taarruz harekatı ile düşmanın 5.Tümeni tamamen çevrildi. 29 Ağustos gecesi yapılan toplantıda hızla harekete geçilerek artık muharebenin sonlandırılması gerektiği sonucuna varıldı. Düşmanın çekilme yollarının kesilmesi ve düşmanı çarpışmaya zorlayarak, tamamen teslim olmalarını sağlama yolunda karar aldılar. Karar süratli ve düzenli bir şekilde gerçekleştirildi.

30 Ağustos 1922 Çarşamba günü taarruz harekatı Türk Ordusunun kesin zaferi ile sonuçlandı. Büyük Taarruzun son safhası askeri tarihimize Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak geçmiştir.

30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonunda, düşman ordusunun büyük kısmı dört taraftan sarılarak, Dumlupınar’da Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ateş hatları arasında bizzat idare ettiği savaşta yok edilmiş bir kısmı da esir alınmıştı. Böylelikle Büyük Taarruz hedeflendiği gibi 5 gün gibi kısa bir sürede gerçekleştirilerek kesin sonuç elde edilmiştir.

Mustafa Kemal Paşa, kaçan düşman askerlerinin takip edilmesini uygun görerek o ünlü sözünü söylemiştir, “ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ İLERİ”

26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi



Sultan Alparslan komutasındaki Selçuklu orduları Malazgirt'te Bizans ordularını yendi. Malazgirt zaferi Türklere Anadolu'nun kapısını açtı. 

Anadolu, Malazgirt Savaşı'ndan önceki dönemlerde, Orta Asya / Turan kökenli Oğuz boyları tarafından sık sık istila edilmesine rağmen yerleşme olmamıştır.  Selçuklu Sultanı Alparslan'ın (1064-1072) Bizans İmparatoru Romanos  Diogenes'e karşı kazandığı Malazgirt zaferi ise Anadolu'nun siyasal ve yönetsel egemenliğinin de Türklere geçişini sağlamış, bölgeye Türk göçü hızlanmıştır.

9 Ağustos 2012 Perşembe

‎9 Ağustos 1915 - Birinci Anafartalar Zaferi


Müttefikler hem Seddülbahir hem de Arıburnu’nda başarılı olamayınca, Çanakkale Boğazı’nı, geriden sarkarak ele geçirmek amacıyla harekete geçerler. Bu arada General Hamilton, Türk Ordusu’nun gerilerine sarkmak ve çember içine alıp yok etmek için, Büyük ve Küçük Kemikli Burunları arasında yer alan Suvla sahillerine çıkıp, Anafartalar’da üçüncü bir cephe açmaya karar verir. Hedef, Conkbayırı ve Koçaçimentepeyi ele geçirerek buradan ilerleyip, Çanakkale Boğazı’na inebilmektir.

İngilizler, 8 Ağustos 1915 sabahı Conkbayırı'na şiddetli topçu ateşiyle taarruz başlatarak tepeyi ellerine geçirdiler. Durumun kritikleşmesi üzerine gece saat 21.45'de 5.Ordu Komutanı Mareşal Liman von Sanders, Mustafa Kemal’i Anafartalar Grubu Komutanlığı'na getirerek kendisine 9 Ağustos günü fecirle taarruza geçme emrini verdi. Mustafa Kemal, saat 01.30'da Anafartalar Grubu Komutanl
ığı Karargâhı'nın bulunduğu Çamlıtekke'ye gelerek, Anafartalar Grubu'nun emir ve komutasını üzerine aldı.

Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal, 9 Ağustos sabahı ,12. tümenle 9. İngiliz Kolordusuna. 7.Tümenle de Anzak Kolordusu ile işbirliği yapmasına engel olmak amacıyla, damakçılık Bayırı yönünde saldırıya geçer. Her iki tümenin saldırıları da başarılı olur. İngiliz Birlikleri, beklemedikleri bu karşı Türk taarruzu ile şaşkına dönmüş, ağır kayıplar verirler. Grup Komutanı Mustafa Kemal, 8. Tümeni 10 Ağustos sabahı karanlıkta, süngü kullanarak hücuma geçirir.

İngilizlere çok ağır kayıplar verdirilerek tutunularak savunma yapılabilecek arazinin genişletilmesi üzerine, ulaşılan bu ileri çizgide savunmaya geçilerek, savaş, siper ve mevzi savaşına dönüşür.

8 Ağustos 2012 Çarşamba

8 Ağustos 1915 - Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığı'na Atandı.

İngilizler, 8 Ağustos 1915 sabahı Conkbayırı'na şiddetli topçu ateşiyle taarruz başlatarak tepeyi ellerine geçirdiler. Durumun kritikleşmesi üzerine gece saat 21.45'de 5.Ordu Komutanı Mareşal Liman von Sanders, Mustafa Kemal’i Anafartalar Grubu Komutanlığı'na getirerek kendisine 9 Ağustos günü fecirle taarruza geçme emrini verdi. Mustafa Kemal, saat 01.30'da Anafartalar Grubu Komutanlığı Karargâhı'nın bulunduğu Çamlıtekke'ye gelerek, Anafartalar Grubu'nun emir ve komutasını üzerine aldı.

3 Ağustos 2012 Cuma

TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN İLK BOZUK PARASI

İlk Madeni Türk Parası 10 kuruş



3 Ağustos 1924 - Üzerlerinde Türkiye Cumhuriyeti yazısı bulunan ve Türkiye'nin ilk madeni parası olma özelliği taşıyan bronz 10 kuruşluk paralar tedavüle çıktı.

Para basmak eski zamanlardan bu yana devletlerin bağımsızlık simgesi olarak kabul edilmektedir. 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanının ardından 1924 yılında tedavüle çıkarılan ilk madeni paramız, ülkemizin ilk kendi bastırdığı para olmasının yanında, harf devriminden önce basılmasından dolayı eski yazı olarak tabir edilen Arap alfabesi ile basılmıştır.  Latin harfleri kullanımına ise 1928 yılında geçilmiştir.

1924 yılında tedavüle çıkarılan ve tasarımını aynı zamanda İstiklal Madalyası’nın da tasarımcısı olan Türk heykeltıraş, ressam, para, pul ve madalya modelcisi Mesrur İzzet Bey’in yaptığı 10 kuruş, Cumhuriyet döneminin ilk madeni parası olarak kabul  edilmektedir. 

Daha sonraki günlerde, 100 para, 5 kuruş ve halk arasında manda gözü olarak adlandırılan 25 Kuruş tedavüle sokulmuştur.

GÜN OLUR HAYALİ CİHAN DEĞERMİŞ 3 Ağustos 1948: Türkiye Serbest Güreş Milli Takımı, Londra Olimpiyatları'nda Birinci Oldu.


1948 Londra Olimpiyatları'na Türkiye'den 1'i kadın olmak üzere toplam 68 sporcu katılırken, Türkiye adına toplamda 12 Türk sporcusu şeref kürsüsüne çıktı. Türkiye tamamı güreş sporundan olmak üzere toplam 6 altın madalya kazandı.

Türkiye, 1948 Olimpiyatları'nda takım halinde 7. sırayı alma başarısı gösterdi.

1948 LONDRA MADALYA DURUMU:


Grekoromen: Mehmet Oktay  Altın
Ağır: Ahmet Kireççi  Altın

52Kilo: Kenan Olcay Gümüş
79Kilo: Muhlis Tayfur Gümüş
56Kilo: Halil Kaya Bronz

Serbest:

56Kilo: Nasuh Akar Altın

63Kilo: Gazanfer Bilge Altın
66Kilo: Celal Atik Altın
73Kilo: Yaşar Doğu Altın
52Kilo: Halil Balamir Gümüş
79Kilo: Adil Candemir Gümüş

Atletizm (3 adım):

Ruhi Sarıalp Bronz

2012 LONDRA MADALYA DURUMU: ?

1 Ağustos 2012 Çarşamba

‎1 Ağustos 1919: Kâzım Karabekir Paşa, Harbiye Nazırı Nâzım Paşa'nın kendisine, Mustafa Kemal’i tutuklaması için gönderdiği 30.7.1919 tarihli emrine aşağıdaki cevabi telgrafı gönderdi.


Kâzım Karabekir Paşa, Harbiye Nazırı Nâzım Paşa'nın kendisine, Mustafa Kemal’i tutuklaması için gönderdiği 30.7.1919 tarihli emrine aşağıdaki cevabi telgrafı gönderdi.

"...Mustafa Kemal Paşa gibi memlekette namusu ile ve güzide askerî hizmetleri ve vatanseverliği ile tanınmış ve bütün askerlerin de pek ziyade, bilhassa hürmetini kazanmış ve özellikle henüz yirmi gün evvel memleketin yarısına komuta etmiş olan ve hal ve hareketlerinde vatanî ve millî menfaatlere aykırı bir şey olmayan ve görülemeyen bir zatın tutuklanmasına bir kanunî sebep olmayacağını ve yukarıda arz ettiğim durum dolayısıyla halk ve ordu nazarında da iyi bir hareket olarak telâkki edilmeyeceği cihetle Mustafa Kemal Paşa'nın tutuklanmasına ve Kolordu'ca da bunun için yardımda bulunulmasına hal ve vaziyetin asla müsait olmadığını arz eylerim."