8 Nisan 2015 Çarşamba

Atatürk ve Öğretmen


Bir gün Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu İstanbul Üniversitesine düşer, öğretmen o esnada sınıfa ders anlatmaktadır. Atatürk sınıfa girince, öğretmen kürsüsünü terk eder.

Mustafa Kemal Atatürk:

-"Hayır,yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz! Eğer izin verirseniz ben de sizden faydalanmak isterim. Sınıfa girdiği zaman Cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir. diye cevaplar.

Vali ve Öğretmen


1927 yılı Cumhuriyet Bayramı. Kastamonu'da bayram dolayısıyla balo veriliyor. Akşam vali biraz gecikerek salona geliyor. Herkes ayağa kalkıyor ancak genç bir köy öğretmeni valinin geldiğini fark edemeyerek ayağa kalkmakta gecikiyor. Vali Bey onu görüyor Milli Eğitim Müdürünü yanına çağırtıp o öğretmenle ilgili soruşturma açmasını istiyor.

Milli Eğitim Müdürü öğretmenin iyi niyetli olduğunu bildiği için yüzeysel bir soruşturma açtırıyor ve olayı unutturmaya çalışıyor; fakat Vali olayın peşini bırakmıyor. Bu kez de müdür çok zor durumda kalıyor. Vali olayı Bakanlığa yansıtıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı da olayı inceledikten sonra Valinin fazla alınganlık gösterdiği kanısına varıyor. Bu durum görüşülürken Atatürk Bakanlık'tadır. Yetkililer kendi aralarında kısık sesle konuşurken o pencereden dışarı bakmaktadır.

- "Ne oluyor?" diye soruyor. 

Olayı anlatıyorlar:

-"Valiyi hemen görevden alın, yapılacak bu kadar işimiz varken gencecik bir öğretmenle uğraşan biriyle bunların üstesinden gelemeyiz!" diye emrediyor.