Milli Mücadele'nin en buhranlı günleriydi. İstanbul ile Ankara arasında fetva kavgası tüm şiddetiyle devam ediyordu. İstanbul Hükümeti Anadolu halkının dini duygularına hitap ederek Milli Mücadeleyi kötülemeye çalışıyor, o günde bugünkü gibi beğenmediklerini dinsizlikle suçluyorlardı.
Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi, kendi bünyesi içindeki din adamlarından seçtiği İrşad (Aydınlatma) Heyetleri'ni vatanın köyüne-kentine göndermek ve gerçekleri vatandaşa anlatmakla görevlendirildi.
Milli Eğitim Bakanı ve Türk Ocakları Genel Başkanı olan rahmetli Hamdullah Suphi
Tanriöver . Mustafa Kemal'e gelerek.
- “Pasam... Bu heyet mensupları çoğunlukla Arapça konuşacaklar. Halk ne anlayacak?” dedi.
Atatürk gülümsedi.
- “Sen üzülme Hamdullah... Onlar Arapça konuşsalar bile Türkçe düşünürler” dedi.
Cemal KUTAY, Atatürk Olmasaydı.