Milli mücadele sürecinde kazanılan Birinci İnönü zaferi üzerine İtilaf Devletleri Sevr Antlaşmasında Türkler lehine bir değişiklik yapılmasını görüşmek üzere Londra’da bir konferans toplanmasını kararlaştırmışlardır. 21 Şubat – 11 Mart 1921 tarihleri arasında toplanan bu konferansta, Türk devleti lehine bir sonuç çıkmamış ve mücadeleye devam kararı alınmıştır.
Yunanistan, Londra Konferansı henüz sona ermeden, Anadolu’da yeni bir taarruz yapmak üzere hazırlıklara başlamıştır. Türk Genelkurmayı, Yunanlıların asıl kuvvetleriyle gerek Eskişehir ve gerekse Afyon istikametinde bir taarruza girişeceğini önceden öngördüğü için zamanında gerekli düzeni almış, bir miktar da kuvvet toplayabilmiştir. Ancak yine de insan ve silah yönünden Yunanlılara bir üstünlük sağlayamamış, bu nedenle de İnönü ve Dumlupınar mevzilerini kuvvetlendirmeye çalışmıştır.
Yunan ordusu bu sırada Bursa, Uşak ve bu şehirlerin doğusunda, İzmit ve Gebze’de gruplandırılmıştır. Türk kuvvetleri ise Eskişehir’in kuzey batısında, Dumlupınar’ın doğusunda ve Kocaeli cephesinde bulunmaktadır. İkinci İnönü Muharebesine Türk Ordusu Batı ve Güney Cephesi Komutanlıkları ile Kocaeli Grubu ve Kastamonu ve Havalisi Komutanlıklarıyla katılmıştır. Şubat 1921 ortalarında Yunanlıların Anadolu’daki Küçük Asya Ordusu 1 inci ve 3 üncü Kolordulardan oluşmuştur.
Muharebeler, 23 Mart 1921 günü sabah erken saatlerden itibaren, 3 üncü Yunan Kolordusunun Batı Cephesinden, 1 inci Yunan Kolordusunun da Güney Cephesinden ileri harekete geçmesiyle başlamıştır. Yunan kuvvetleri 27 Mart’a kadar Türk örtme kuvvetleri ile muharebelere girişerek oyalanmışlar ve İnönü mevzilerine dört günde gelebilmişlerdir. 28 Mart günü Metristepe ve Kanlısırt’ı ele geçirmişlerdir. Bu sırada yapılan Türk gece taarruzları başarılı olamamıştır. O sırada güneydeki 1 inci Yunan Kolordusu 24 Mart günü Dumlupınar mevziini ele geçirdikten sonra 28 Mart günü Afyon’u işgal etmiş ve doğuya doğru ilerlemeye başlamıştır. 3 üncü Yunan Kolordusu da 30 Mart’ta tekrar taarruza geçmiş, ancak Türk sağ kanadı bu saldırıyı geri püskürtmüştür. Ankara’dan yetiştirilen taze kuvvetler sarsılmış bulunan Türk sağ kanadını takviye ederek Yunanlılara karşı giriştiği saldırı ile onların taarruz gücünü kırmıştır.
23 Mart – 1 Nisan 1921 tarihleri arasında devam eden İkinci İnönü Muharebesi Türk Kuvvetlerinin zaferiyle sonuçlanmıştır. Bu muharebede Türk tarafının zayiatı 44 subay, 637 er şehit; 102 subay, 1.720 er yaralı, 10 subay ile 1.359 er kayıp ve esir olmak üzere toplam 3.875’tir.
Yunan tarafının zayiatı ise 53 subay, 669 er ölü, 149 subay, 2.874 er yaralı, 9 subay, 384 er esir veya kayıp olmak üzere toplam 4.148’dir.
İkinci İnönü zaferinin kazanılması üzerine Fransızlar Zonguldak'tan, İtalyanlar da Güney Anadolu'dan askerlerini çekmeye başlamışlardır.
İkinci İnönü Zaferinin sonunda; Kars, Batum, Ardahan üzerinde hak iddia eden ve oldu bittiye getirmek isteyen Ruslar; İnönü Zaferi ile bunun pahalıya mal olacağını anladılar ve kısa bir süre sonra Ankara antlaşmasıyla oraları bize bıraktılar. Sonuçta İkinci İnönü Zaferi bütün Dünyaya, Ankara’da yeni kurulmuş olan Türk devletinin artık bu milletin kaderini yönetmeye yetkili tek kuvvet olduğunu göstermeye başlar.
Kaynak- Türkiye İstiklâl ve Hürriyet Mücadeleleri Tarihi