Çanakkale Gelibolu Yarımadası’ndaki savaşlarda, canı ve
kanı pahasına vatanını savunmak için mücadele ederken yaralanan binlerce asker,
hastanelerin yetersiz kalması üzerine, İstanbul’daki hastanelere götürülüyordu.
İstanbul hastanelerinde hasta bakıcı ve hemşire sayısındaki eksiklik, yaralıların
bakımını yetersiz kılıyordu. Bakıcı bulmakta zorlanan İstanbul Sıhhiye
Müdüriyeti , tüm ailelere çağrı yaparak, hastanelerde gönüllü görev yapacak
hemşire ve hasta bakıcı aramaya başladı. Çağrının kısa sürede tüm İstanbul’da
duyulmasının ardından binlerce gönüllü Türk kadını, evlerinden getirdikleri
yardım malzemeleriyle hastanelerde görev aldı.
Savaşın sonunda Sıhhiye Müdürüyet-i Umumiyesi (Sağlık
İşleri Genel Müdürlüğü), görev alan tüm
kadınlara vefa borcunu ödemek istedi. Ancak yapılan para teklifini gönüllüler
“Biz vatanımız için canımızı feda etmeye hazırlanmıştık’’ diyerek kabul
etmediler. Bu hizmeti gönüllü yerine getiren Türk kadınlarına bir ‘şeref nişanı’ takdim edilmeliydi. Bunun
üzerine yetkililer, ordu depolarında ki esir İngiliz tüfeklerinin namlularını keserek,
üzerinde ‘’1332 Cihadiye’’ yazılı yüzükler imal etti. Bu yüzükler daha sonra
tüm gönüllü Türk kadınlarına armağan olarak dağıtıldı.