18 Eylül 2020 Cuma

CAVİT PAŞA (1871-1932)

Tümgeneral Cavit Bey 1871 yılında Samsun’da doğdu. 1879 yılında girdiği Harp Okulundan 1883 yılında mezun oldu. Daha sonra Harp Akademisine devam etti ve 20 Temmuz 1885’te kurmay yüzbaşı olarak mezun oldu.

20 Temmuz 1885 tarihinde kurmay yüzbaşı olarak mezun olur olmaz Genelkurmayda görevlendirildi, 2 Kasım 1886 tarihinde kurmay kıdemli yüzbaşı olarak Trablusgarp Tümenine atandı. 25 Ağustos 1890 tarihinde Genelkurmay 1’inci Şubeye tayin edildi ve 24 Haziran 1891 tarihinde kurmay binbaşı oldu ve 24 Haziran 1891tarihinde 7’nci Ordu Kurmaylığına atandı.

9 Ekim 1898 tarihinde kurmay yarbay olarak 2’nci Ordu Afyonkarahisar Redif Tümenine, 4 Mayıs 1902’de 3’üncü Ordu 12’nci Aydın Redif Tümeni Kurmaylığına atandı. 1903 yılında Bulgar ihtilalinde tümeni ile Manastır’a gelerek eşkıya takibinde görev aldı. Manastır Pirlepe Kazası Komutanlığında bulundu.

8 Ocak 1904 tarihinde kurmay albaylığa terfi ederek, Selanik, Kosova ve Manastır vilayetlerindeki askerî yolların yapımında görevlendirildi. 14 Temmuz 1905 tarihinde İpek Bölgesi Mutasarrıf ve Komutanı oldu. 29 Nisan 1906 tarihinde Selanik Vilayeti Jandarma Alay Komutanı, 30 Ağustos1908 tarihinde Taşlıca Mutasarrıf ve Komutanı oldu. 14 Eylül 1908 tarihin de tümgeneralliğe terfi ederek, Metroviçe’de 18’inci Nizamiye Tümen Komutanı ve 4 Kasım 1909 tarihinde 5’inci Nizamiye Tümeni Komutanı, 29 Ocak 1911 tarihinde Üsküp 7’nci Kolordu Komutanı, 1 Şubat 1911 tarihinde Jandarma Genel Komutanı oldu 2 Kasım 1912 tarihinde Manastır 6’ncı Kolordu Komutanlığına atandı. Balkan Savaşı’nda İstanbul Boğazı ve Havalisi Komutanlığı görevini yürüttü.

25 Ocak 1914 tarihinde emekli olmasına rağmen Birinci Dünya Savaşı seferberliği ile yeniden göreve alınarak 3 Ağustos 1914 tarihinde 4’üncü Ordu Komutanı, 29 Ağustos 1914tarihinde ise Bağdat, Basra ve Musul Havalisi Genel Komutanı olarak atandı.

25 Ocak 1915 tarihinde yeniden emekli olan Tümgeneral Cavit Bey katıldığı Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarında gösterdiği yararlılık nedeni ile Dördüncü Dereceden Osmani Nişanı, Altın Madalya ve Üçüncü Dereceden Mecidî Nişanı ile ödüllendirildi.

23 Aralık 1932 tarihinde vefat eden Cavit bey askerlik sonrası siyasete atılarak; TBMM II. Dönem Samsun ve IV. Dönem Bursa milletvekilliği yaptı.

Kaynak-Gnl.Kur.Başklığı

5 Eylül 2020 Cumartesi

ANITKABİR

Atatürk'ün 10 Kasım 1938'deki vefatının ardından, 13 Kasım'da Atatürk'ün naaşının Ankara'da inşa edilecek bir anıt mezara defnedileceği ve bu inşaat tamamlanana kadar naaşın Ankara Etnografya Müzesi'nde kalacağı açıklandı.

Anıt mezarın inşa edileceği yeri belirlemesi amacıyla hükümet tarafından kurulan komisyonun raporu doğrultusunda, 17 Ocak 1939'da toplanan Cumhuriyet Halk Partisi meclis grubu toplantısında Anıtkabir'in Rasattepe'ye inşa edilmesine karar verildi. Bu kararın ardından arazine kamulaştırma çalışmaları başlatılırken, Anıtkabir'in tasarımını belirleme amacıyla 1 Mart 1941'de bir proje yarışması başlatıldı. 2 Mart 1942'de sona eren yarışma sonrasında yapılan değerlendirmeler sonucunda, Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesi birinci olarak belirlendi.

Proje, birkaç farklı dönemde yapılan birtakım değişikliklerle, Ağustos 1944'te gerçekleştirilen temel atma töreniyle uygulanmaya başlandı. Dört kısım hâlinde gerçekleştirilen inşaat; yaşanan birtakım sorunlar ve aksaklıklar nedeniyle planlanandan ve hedeflenenden geç olarak Ekim 1952'de tamamlandı.

10 Kasım 1953'te ise Atatürk'ün naaşı buraya nakledildi.

2 Eylül 2020 Çarşamba

EBULFEZ ELÇİBEY (1938-2002)


24 Haziran 1938 tarihinde Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Ordubad ilinin Keleki köyünde doğdu. İlkokul ve liseyi Nahçıvan'da okuyan Elçibey, 1957'de Azerbaycan Devlet Üniversitesi Doğu Bilimler Fakültesi Arap Filolojisi Bölümünü kazandı. Elçibey, buradan mezun olduktan sonra 1963-1964 yıllarında ise Mısır'da tercüman olarak görev yaptı. 1965'te ülkesine dönerek mezun olduğu üniversitede akademik kariyerini sürdüren Elçibey, 1969'da "Tolunoğulları devleti (868-905)" konulu doktora tezi yazdı. Elçibey, 1968-1975 yıllarında Azerbaycan Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Tarihi Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı.

Elçibey, öğretim görevlisi olarak çalıştığı dönemde öğrencilerine Türkçülük ve bağımsızlık duygusu aşılamaya çalıştı. Bu durum Devlet Güvenlik Servisinin (KGB) dikkatinden kaçmadı ve gözaltına alındı. 1975'te Sovyetler Birliği karşıtı propoganda yapmak suçundan tutuklandı. Bir yıl 7 ay siyasi tutuklu olarak hapis hayatı yaşadı ve taş ocakları gibi ağır işlerde çalıştırıldı.

Elçibey, hapisten çıktıktan sonra Azerbaycan Bilimler Akademisi Elyazmalar Enstitüsünde araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1988'de Azerbaycan'da Sovyetler Birliği karşıtı halk hareketi başladı ve Elçibey bu hareketin önderleri arasında yer aldı. Halk hareketi 1989'da Azerbaycan Halk Cephesi (AHC) ismi altında kurumsallaştı ve Elçibey AHC başkanı oldu.

7 Haziran 1992'de yapılan seçimlere AHC adayı olarak katılan Elçibey yüzde 60.9 oyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra milli devlet kurma yolunda çalışmalara başlayan Elçibey, Sovyet Rus ordusunu Azerbaycan'dan çıkarmayı başardı ve milli ordu kurdu. Elçibey'in cumhurbaşkanlığı döneminde milli para basılarak devreye sokuldu, Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçildi. Ebülfez Elçibey, cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye ile yakınlaşmayı Azerbaycan dış politikasının önceliği haline getirdi.

Cumhurbaşkanı olduktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini 24-27 Haziran 1992'de Türkiye'ye gerçekleştiren Elçibey, TBMM'de yaptığı bir konuşmada takip ettiği yolun "Mustafa Kemal'in yolu" olduğunu vurguladı. Anıtkabir'e gerçekleştirdiği ziyarette de hatıra defterine, "Ey büyük Türk, büyük komutan. Sizi ziyaret etmekle kendim ve milletim adına onur duydum. Senin askerin Elçibey" ifadelerini yazdı.

Ermenistan ordusunun Dağlık Karabağ'da gerçekleştirdiği saldırılar ve iç karışıklıklar nedeniyle Elçibey'in cumhurbaşkanlığı uzun sürmedi. Haziran 1993'te Albay Suret Hüseynov'un Gence'de isyan çıkarması üzerine ülkede iç savaş tehlikesi doğdu ve Elçibey bu durumu önlemek için görevini bırakarak doğduğu Keleki köyüne gitti.

Elçibey yaklaşık 4,5 yıl Keleki'de yaşadıktan sonra 1997'de Bakü'ye döndü ve artık siyasi partiye dönüşen Azerbaycan Halk Cephesi Partisi genel başkanı olarak mücadelesi sürdürdü.
Yaşamının son dönemlerini ağır hastalıkla mücadele ederek geçiren Elçibey, 22 Ağustos 2000'de tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde hayatını kaybetti.