Kahramanlar; insan üstü davranışlarını üzerinden zaman
geçtikten sonra açıklayamazlar. Kıbrıs Barış Harekatında; Beşparmak Dağının en yüksek ve
kayalık tepesine, yönetimindeki tankı çıkaran Onbaşı Gürler Erdağ. Çanakkale
Savaşlarında; Rumeli Mecidiye Tabyasında tek başına 275 kiloluk top mermisini
sırtlayarak topu dolduran Seyit Onbaşı.
Bu kahramanlar, daha sonraları savaşın kaderini
değiştiren mucize gibi davranışlarını hangi duygularla ve nasıl yapabildikleri
kendilerine sorulduğunda, açıklayamamışlar, hareketlerini tekrarlamaları
istendiğinde ise o anki şartların yeniden oluşturulmasını talep etmişlerdir.
Dadaş Nene Hatun’a da böyle bir soru yöneltildi mi
bilemiyorum. Ne demiş, veya ne derdi?
Genç bir gelin, hele hele meme de bebek sahibi! Bebeğini
de bırakarak sabahın köründe halkın önüne düş, şahlan ve şahlandır.
8 Kasım’ı 9 Kasım’a bağlayan gece; Erzurum’da yaşayan
yerli Ermenilerin kılavuzluğunda, Aziziye Tabyasına baskın yapan ve Türk
askerinin kahramanca savunmasına rağmen ilk mevzileri aşarak içeri giren Ruslar
ve Ermeniler . Aziziye Tabyasında boğaz boğaza sayıca çok az olan askerimizle
savaşıyorlar. Adeta kıyamet günü yaşanıyor, her geçen dakika şehit olanların
sayısı hızla artıyor, Yarbay Bahri Bey, komutasındaki askerlerle bu şiddetli
saldırıya karşı koymaya çalışırken, bir taraftan da bir haberciyle durumu
komutan Ahmet Muhtar Paşa'ya Erzurum’a iletiyor.
Askeri Karargaha giden bilgiye paralel olarak, Erzurum'da
sabah ezanı sonrası camilerin minarelerinden müezzinler ve imamlar halka
sesleniyor!
"Ey ahali, Moskof Aziziye'ye girdi. Vatanını seven
askerimizin yardımına koşsun"
Günlerden beri heyecan içinde Rus saldırısını bekleyen
Erzurum halkı; önce Ayazpaşa daha sonra da kentin bütün camilerinden yükselen
bu çağrıyı duyunca, kadını, erkeği, çocuğuyla birlikte, evlerin den
boşalıverdi. Bendini yıkmış su gibi, ateşe rağmen, üzerilerine yağan mermiye
rağmen herkes; balta, yatağan, kılıç, bıçak, satır ne bulursa kapıp dışarı
fırlıyor, Aziziye Tabyası'nın bulunduğu Topdağı'na doğru akıyordu. Bunlar
arasında Nene Hatun da vardı. Bebeğini Allah’a emanet etmiş tabyalara koşan genç
gelin Nene Hatun.
O gece orada, Erzurum halkı, askeri, kadını, erkeğiyle
birlikte bir kahramanlık destanı yazdı. Böylesine şiddetli bir karşı koyma
beklemeyen Ruslar önce şaşırdılar; daha sonra da panik içinde geri çekildiler.
Olay, 'Aziziye Zaferi' adıyla kayda geçti ve Nene Hatun'un adı da 'Aziziye
Kahramanı' olarak ebedileşti.
Bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun. Yüce Mevlam bu
mukaddes Ülkeyi her türlü sıkıntıdan, iç ve dış düşmanlardan korusun.