Bayraksız namaz kılınmaz!
27 Kasım 1919 gecesi Ermenilerin ileri gelenlerinden Hırlakyan’ın evinde işgal komutanının şerefine bir balo tertiplenir. Baloda komutanın dansa davet ettiği genç ermeni kızı;
- “Sizinle dans etmekten mazurum. Çünkü kendimi esarette hissediyorum. Kalede Türk Bayrağı dalgalandığı sürece, sizinle dans edemem!” diyerek teklifini reddeder.
Bunun üzerine askerlerine derhal emir veren komutan, kaledeki Türk bayrağını indirtir. 28 Kasım 1919 Cuma günü Maraş’ın kara sabahıdır. Yatağından kalkan Maraşlılar, asırlardan beri Kale burcunda dalgalanan şanlı bayraklarını göremezler. Bu olay şehri infiale sürükler. Savcı-Avukat Mehmet Ali Kısakürek derhal kaleme sarılarak “Alem-i İslam’a Hitap” beyannamesini yazarak şehrin muhtelif yerlerine dağıttırır. Halkı, bayrağın indirilmesine tepki göstermeye davet eder.
Bir milletinin istiklaline son verilmesi anlamına gelen bayrağının indirilmesi karşısında Maraşlılar sessiz kalmazlar ve cuma namazı vakti Ulu Camii’de halk toplanır. Ezan okunduktan sonra, camide toplanan halk “Bayraksız namaz kılınmaz” diye bağırır. O esnada cami imamı “Aziz cemaat, kalesinde düşman bayrağı dalgalanan bir millet hürriyetini kaybetmiş sayılır, hürriyet olmayan bir yerde cuma namazı kılmak caiz değildir” der. Dağıtılan beyannamenin doğru olduğunu tastik eder. Bunun üzerine Maraşlılar topluca kaleye hücum ederek, indirilen bayrağı yeniden kale burçlarına diker ve cuma namazı orada eda edilir.