Birinci Dünya Savaşı'nda müttefikleri yenilgiyi kabul
edip savaştan çekilince, Osmanlı Devleti’ de yenilmiş sayıldı. İtilaf Devletleri
donanmaları 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak
13 Kasım 1918'de Haydarpaşa önlerine demirleyip İstanbul'a girdiler. 9 Ocak
1916 günü Çanakkale’de arkasına bakmadan kaçanlar iki yıl sonra bozguna
uğradıkları topraklara muzaffer edası ile dönmüştüler.
9 Eylül’de Yunanlıların İzmir'de denize dökülmesinden
sonra Fahrettin Paşa komutasındaki Türk Süvari Ordusu hızla Çanakkale'ye doğru
ilerlemeye başladı. Çanakkale'de bulunan İngiliz ordusu General Harrington'un
emriyle savunma pozisyonu aldı.
Anadolu’da Milli Türk Kuvvetlerinin zaferlerini ilgi ve
ibretle takip eden ve Çanakkale yenilgilerini unutmayan İngilizler, müttefikleri de Türklerle savaşmaya
istekli olmayınca, tek başlarına her hangi bir maceraya atılmaya cesaret
edemeyerek; TBMM hükümetiyle anlaşma
yolları aramaya başladı. İstanbul ve
Çanakkale boğazlarının denetimini düşmana bırakmak istemeyen Ankara
hükûmeti mukaddes toprakların kayıtsız şartsız boşaltılmasını talep etti.
İmzalanan Lozan Barış Antlaşması gereğince de düşman
askerleri ; 4 Ekim 1923 günü düzenlenen bir törenle Türk Bayrağı'nı
selamlayarak İstanbul’dan ayrıldılar. 5 Ekim 1923'te şehrin Anadolu yakasına gelen Türk Ordusu, 6 Ekim 1923
günü coşkun bir bayram havası içinde, sevinç gözyaşları arasında ve çiçek
yağmuru altında İstanbul'a girdi. Böylece 5 yıl kan ağlayan güzel İstanbul
kurtulmuş oldu.
Kaynak-Atatürk Araştırma
Merkezi