Avrupa’nın büyük devletleri
Türkiye yi işgal etmişlerken ve kendi aralarında taksim ederlerken, yurdumuz
üzerine manda tasarlayan Amerika, bir yoklama heyeti yollar. Mustafa Kemal,
heyeti kabul eder. General Harbord un başkanlığındaki heyet Sivas a vardığında
Sivas kongresi biteli misak-ı milli çizileli, temsil heyeti kurulalı bir hafta
olmuştur.
General Harbord dan nakleden
Lord Kinross anlatıyor;
"General Harbord, Mustafa
Kemal e:
-Şimdi ne yapacaksınız?
Diye sordu. Konuşmaları
sırasında Mustafa Kemal, ince parmakları arasında çevirdiği bir tespihle
oynamaktaydı. Bu soru üzerine, sinirli bir hareketle tespihin ipliğini
koparmıştı. Taneler yere dökülüp dağıldı. Mustafa Kemal eğildi ve taneleri
toplamaya başladı. General, sorusunu yineledi. Mustafa Kemal, elleri tanelerde,
başını kaldırıp:
-Bu hareketimle, generale cevap
vermiş olmuyor muyum? Dağılmış taneleri yeni ve sağlam bir ipliğe dizmek için
toplamaktayım.
Harbord bu çeşit bir umudun ne
mantığa, ne de askeri olanaklara uygun olmadığını söyledi ve:
-Bir takım insanların kendi
canlarına kıydıklarını biliyoruz; şimdi bir de milletin intiharına mı şahit
olacağız?
Mustafa Kemal, gözlerini Harbord
un gözlerine dikerek:
-Söylediğiniz doğrudur general,
içinde bulunduğumuz durumda yapmak istediğimiz şey, ne askerlik açısından, ne
de başka bir açıdan izah edilemez. Fakat her şeye rağmen yurdumuzu kurtarmak,
özgür ve uygar bir Türk devleti kurmak, insan gibi yaşayabilmek için yapacağız
bunu!
Gazi, avucu yukarıya dönük
olarak, elini masanın üzerine koymuştu bunları söylerken...
-Ya başaramazsanız?
-Başaramazsak, bir kuş gibi
düşmanın avucu içine düşerek ağır ve şerefsiz
bir ölüme katlanacak yerde (konuştuğu
sırada parmaklarını yavaş yavaş kapatıyordu), atalarımızın çocukları olarak
dövüşe dövüşe ölmeyi tercih ederiz.
O sırada masa üzerindeki yumruğu
tamamen kapanmıştı."
Raporunda Harbord bu görüşmeyi şöyle değerlendirir:
“Manda hakkındaki fikirleri
bizimki gibi değil, onlar bunu yalnız, bir büyük kardeşin nasihati ve yardımı
gibi düşünüyorlar. İç idareye ve dış ilişkilere hiç müdahale etmemek üzere
hafif bir ağabeylik hâkimliğini tanımak istiyorlar... Mustafa Kemal Paşa, eğer
Barış Konferansı imparatorluğu parçalamaya çalışmakta ısrar ederse, bu zilleti
asla kabul etmeyip milli şeref uğruna ölmeyi tercih ederek karşı duracaklarını
söyledi. Bu görüşme son derece ilgi çekici oldu. Şunu söylemek zorundayım ki,
bu görüşmenin sonucu olarak bende, Mustafa Kemal Paşa ve yakın arkadaşlarının
gerçek vatansever oldukları intibaı hâsıl oldu. Anlaşılıyor ki, Türkiye
sorununu halletmek için milli mücadelecileri hesaba katmak gerekiyor.”
Kaynak-Popüler Tarih