27 Mayıs 2013 Pazartesi

AMERİKAN MANDASI


Avrupa’nın büyük devletleri Türkiye yi işgal etmişlerken ve kendi aralarında taksim ederlerken, yurdumuz üzerine manda tasarlayan Amerika, bir yoklama heyeti yollar. Mustafa Kemal, heyeti kabul eder. General Harbord un başkanlığındaki heyet Sivas a vardığında Sivas kongresi biteli misak-ı milli çizileli, temsil heyeti kurulalı bir hafta olmuştur.

General Harbord dan nakleden Lord Kinross anlatıyor;

"General Harbord, Mustafa Kemal e:

-Şimdi ne yapacaksınız?

Diye sordu. Konuşmaları sırasında Mustafa Kemal, ince parmakları arasında çevirdiği bir tespihle oynamaktaydı. Bu soru üzerine, sinirli bir hareketle tespihin ipliğini koparmıştı. Taneler yere dökülüp dağıldı. Mustafa Kemal eğildi ve taneleri toplamaya başladı. General, sorusunu yineledi. Mustafa Kemal, elleri tanelerde, başını kaldırıp:

-Bu hareketimle, generale cevap vermiş olmuyor muyum? Dağılmış taneleri yeni ve sağlam bir ipliğe dizmek için toplamaktayım.

Harbord bu çeşit bir umudun ne mantığa, ne de askeri olanaklara uygun olmadığını söyledi ve:

-Bir takım insanların kendi canlarına kıydıklarını biliyoruz; şimdi bir de milletin intiharına mı şahit olacağız?

Mustafa Kemal, gözlerini Harbord un gözlerine dikerek:

-Söylediğiniz doğrudur general, içinde bulunduğumuz durumda yapmak istediğimiz şey, ne askerlik açısından, ne de başka bir açıdan izah edilemez. Fakat her şeye rağmen yurdumuzu kurtarmak, özgür ve uygar bir Türk devleti kurmak, insan gibi yaşayabilmek için yapacağız bunu!

Gazi, avucu yukarıya dönük olarak, elini masanın üzerine koymuştu bunları söylerken...

-Ya başaramazsanız?

-Başaramazsak, bir kuş gibi düşmanın avucu içine düşerek ağır ve  şerefsiz  bir ölüme katlanacak yerde (konuştuğu sırada parmaklarını yavaş yavaş kapatıyordu), atalarımızın çocukları olarak dövüşe dövüşe ölmeyi tercih ederiz.

O sırada masa üzerindeki yumruğu tamamen kapanmıştı."

Raporunda Harbord bu görüşmeyi  şöyle değerlendirir:

“Manda hakkındaki fikirleri bizimki gibi değil, onlar bunu yalnız, bir büyük kardeşin nasihati ve yardımı gibi düşünüyorlar. İç idareye ve dış ilişkilere hiç müdahale etmemek üzere hafif bir ağabeylik hâkimliğini tanımak istiyorlar... Mustafa Kemal Paşa, eğer Barış Konferansı imparatorluğu parçalamaya çalışmakta ısrar ederse, bu zilleti asla kabul etmeyip milli şeref uğruna ölmeyi tercih ederek karşı duracaklarını söyledi. Bu görüşme son derece ilgi çekici oldu. Şunu söylemek zorundayım ki, bu görüşmenin sonucu olarak bende, Mustafa Kemal Paşa ve yakın arkadaşlarının gerçek vatansever oldukları intibaı hâsıl oldu. Anlaşılıyor ki, Türkiye sorununu halletmek için milli mücadelecileri hesaba katmak gerekiyor.”


Kaynak-Popüler Tarih