26 Eylül 1932 günü; Yüzyıllar boyunca dilimize giren yabancı kelimelerin belirlenmesi ve
ayıklanması amacını güden, İlk Türk Dil Kurultayı İstanbul Dolmabahçe Sarayında
toplandı. Kurultay kararı ile her 26 Eylül TÜRK DİL BAYRAMI olarak kutlanmaya
başlandı.
26 Eylül 2014 Cuma
23 Eylül 2014 Salı
BEN HERŞEYDEN ÖNCE ÖĞRETMENİM
Atatürk, bir akşam (1937), sofrasında sık sık misafir ettiği
Behçet Kemal’e dönerek;
– Sen çabuk şiir yazarsın, şu içerideki odaya çekil, bende
hangi nitelikleri görüyorsan hepsini anlatan bir şiir yaz, emrini verdi.
Behçet, hemen içeri odaya geçti; aradan yarım saat geçti
geçmedi bir büyük manzume ile döndü.
Atatürk;
– Oku bakalım, dedi. Behçet, mısralarını ses değerini
vurgulayarak, o canlı ve sevimli okuyuşu ile manzumeyi söylemeye başladı. Bunda
Atatürk’ün yiğitliği, zaferleri, devrimleri bir bir dile geliyordu.
Fakat her zaman Behçet’e bol bol iltifat eden Atatürk,
durakladı, yüzünde bir gölge dolaştığını hissettim.
– Behçet olmamış, dedi. Benim asıl bir niteliğim var ki onu
hiç yazmamışsın.
Hepimiz şaşırmıştık. Bu yazılmayan niteliği ne olabilirdi?
Atatürk, bizi fazla bekletmedi ve;
– Benim asıl niteliğim, dedi, öğretmenliğimdir. Ben
milletimin öğretmeniyim, bunu yazmamışsın.
Bir öğretmen olarak ve öğretmenin misyonuna inanmış birisi
olarak heyecandan ve gururdan ağlayasım geldi. İmkan olsaydı ellerine kapanmak
isterdim. Öğretmene böyle bir yüce saygıyı en yüce bir ağızdan işitiyordum.
Kaynak:Ord. Prof.Dr. Sadi IRMAK; “Atatürk’ten Anılar - O
Günlerden Bu Günlere Bir Bakış”; Güven Matbaası; s.26-27; Ankara, 1978.
11 Eylül 2014 Perşembe
11 Eylül 1919 Sivas Kongresi çalışmalarını tamamladı.
11 Eylül 1919
Sivas Kongresi çalışmalarını
tamamladı.
ALINAN KARARLAR
1. Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür;
parçalanamaz.
2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet
top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
3. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında
memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın
bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar
alınmıştır.
4. Kuvay-ı Milliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi
hakim kılmak temel esastır.
5. Manda ve himaye kabul olunamaz.
6. Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan'ın
derhal toplanması mecburidir.
7. Aynı gaye ile, milli vicdandan doğan cemiyetler,
"Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında genel bir
teşkilat olarak birleştirilmiştir.
8. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek
için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.
2 Eylül 2014 Salı
Topçu Binbaşı Mustafa Ertuğrul (1892-1961)
Dünya Savaş'ının en sıcak günlerinde o dönem İtalya'ya bağlı olan Meis Adası İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin denetimindeydi. Doğu Akdeniz’de stratejik önemi olan Meis Adasının ve limanının kontrolü ve topraklarımıza yapılan tacizin önlenmesi için, Mustafa Ertuğrul 4 adet 7,7'lik Alman yapımı Erhard dağ topu olan küçük bir batarya ile Aydın'dan Kaş'a intikal ettirildi. Mustafa Ertuğrul bataryası ile Meis adasını ve limanını taciz etmeyi amaçladı. Kaş kıyılarına sakladığı bataryası ile önce İngiliz uçak gemisi HMS Ben My Chree’yi sonra Fransız savaş gemisi ParisII yi batırdı, daha sonra tuzakladığı portakal teknesi ile Mustafa Ertuğrul, Fransız savaş gemisi Alexandra’yı Akdeniz’in derinliklerine gömdü.
Mustafa Ertuğrul Kurtuluş Savaş'ında da önemli yararlıklar gösterdi. Aydın cephesinde, Demirci Efe ile birlikte milis güçlerinin milli orduya kazandırılmasını örgütledi. Kurtuluştan sonra yerleştiği Antalya da 1961 yılında vefat etti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)