19 Nisan 2011 Salı

GÖNÜLLÜ TURAN ONBAŞI


Anadolu’daki düşman işgaline son vermek üzere Türk milleti varını yoğunu ortaya koyarken çocuk yaştakiler de silah altına alınmak için can atmaktadırlar. Turan da silah altına alınmak isteyen belki de en fazla isteyen ufacık ve zayıfça bir gençti. Bir çocuk demek daha doğru olur ama yüreği bir delikanlının yüreği gibi vatan ve Türklük sevgisiyle çarpıyordu. Onu durdurmak imkânsız gibiydi. Ufacık vücuduyla öylesine direniyordu ki, silah altına alınmak için, o zamana kadar sessizce ve kimseden habersiz ağlayan anacığı Ayşe Kadın bile dayanamayarak adeta kükredi:

-Binbaşım! Binbaşım!.. Varın alın evladımı asker.  Verin eline silahı, yürüsün namusumuza, ırzımıza göz diken düşmanın üstüne, hemi de. Balkanlarda şehit düşen babasının öcünü alsın.

Küçük yaşına ve çelimsiz vücuduna rağmen askere alınmakta ısrar eden Turan, Anacığının desteği ile de bu isteği kabul olunca da geri hizmetlerde görev almayı reddeder.

Komutanından muharebe alanında bir görev ister. Turan’ın görevi, Hasan Çavuş’un mangasıyla birlikte, düşman karargâhını ateşe verip, panik yaratmaktır. Görev başarıyla tamamlanır.

Kaynak- I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele Kahramanları