Çanakkale Boğazı, İstanbul Boğazı'nın iki katıdır ve en dar yeri orta tarafında 1300 m'dir. Burası güneyde Çanakkale kenti kuzeyde Kilitbahir'in olduğu yerdir. Boğazın en geniş yeri 7 km, uzunluğu 60 km'dir. En derin noktasının derinliği 167 metre olan boğazın ortalama derinliği 65 metredir.
Boğazın her iki yakasında kaleler vardır. İlk defa Türk kuvvetleri 1356'da Süleyman Paşa ile Çimenlikhisar kalesini fethetti, Çardak kalesini yaptı. Yıldırım Bayezid Bizans surlarını yıkıp iç kaleyi düzeltti. Fatih Sultan Mehmet, Rumeli'de Sestos (Kilidülbahir-deniz kilidi), Anadolu'da Aydos (Seddülbahir-deniz seti) kalelerini yaptı.
Batıdan boğaza girilirse Rumeli kıyısı boyunca Seddülbahir, Kirte, Kilitbahir, Eceabat, Boğalı, Büyük Anafarta, Kumköy, Uzundere, Küçük Anafarta, Cumalı, Bayırköy, Burgaz, Gelibolu, Yeniköy ana yerleşimleri görülecektir. Anadolu tarafında ise Kumkale, Erenköy, Kuzuköy, Çanakkale, Nara, Yapıldak, Bergos, Lapseki, Çardak yerleşimleri vardır. Boğazın Rumeli kıyısı Tekeburun'dan Çankaya burnuna, Anadolu kıyısı Kumkale burnundan Çardak'a uzanır.
Çanakkale Savaşları 19 Şubat 1915‘te Çanakkale Boğazı’nın Ege Denizi’ne açılan ağzına karşı İngiliz ve Fransız filolarının deniz harekatı şeklinde başladı. Boğazın bu ağzında, Avrupa yakasında Seddülbahir, Asya yakasında Kumkale başta olmak üzere, Ertuğrul ve Orhaniye ile beraber başlıca dört Türk müstahkem noktası vardır.
Bu ağızdan içeride Boğaz genişler ve orta kısmında tekrar daralır. İşte bu orta kısımda da Avrupa yakasında Kilitbahir, Asya kıtasında Hamidiye olmak üzere ve bunlarla beraber merkez savunma hattı ve sahil bataryaları vardır. Denizden gelecek düşmana karşı Boğazı işte bu iki kademeli istihkamlar grubu korur. Fakat ne Avrupa ne de Asya kıtalarında başkaca kıyı savunma tertibatı yoktur. Çanakkale Boğazı’na düşman harekatı 19-20 Şubat 1915′te 12 büyük zırhlı ve diğer refakat gemilerinin saldırılarıyla başladı.
25 Şubat 1915‘te saldırı tekrarlandı. Sabahtan akşama kadar süren bombardımanlarla Boğaz ağzındaki Seddülbahir-Kumkale tabya grupları susturuldu. Gece asker çıkarılarak tahribat genişletildi ve askerler geri çekildi. 4 Mart günü bu hareketler tekrarlandı. Çıkarılan askerler karşı saldırı ile püskürtüldü.
Fakat Çanakkale Boğazı’nın girişindeki tahkimat artık işe yaramaz hale getirilmişti. Bunun üzerine 7-8 Mart’ta Boğaz’a giren İngiliz-Fransız gemileri merkez istihkamlarına saldırmaya başladılar. 11-12 Mart’ta aynı hareketler tekrarlandı. Savaş çok şiddetli oluyordu. Nihayet 18 Mart‘ta İngiliz ve Fransız filoları bütün kuvvetleriyle ve Boğaz’ı geçmek için en büyük saldırılarını yaptılar. Harp akşama kadar sürdü. 18 büyük zırhlı, birçok muhrip, denizaltılar ve hulasa 506 topluk bir kudret, çoğu eski olan kara istihkamlarına ateş kustu.
Fakat netice düşman için tam bir mağlubiyet oldu. Akşam üzeri geri çekilmeye karar verdikleri zaman, 6 saat 45 dakika süren harbin sonunda bütün mürettebatıyla bir Fransız iki İngiliz zırhlısı çok ağır hasara uğramışlardı. Diğer üç gemi torbil isabetiyle karaya oturmuştu. Hulasa Boğaz’a giren filolar kuvvetlerinin yarısını kaybetmişlerdi. Bu savaşta Türk merkez bataryaları ancak 150 top kullanabiliyorlardı. Yalnız 44 şehitle 70 yaralı verdiler. 3 topları tahrip edildi.
İşte bu deniz yenilgisinden sonradır ki, İngiliz ve Fransızlar Çanakkale Boğazı’nın geçilemeyeceğine karar verdiler. Karadan taarruz planlarına geçtiler. Karaya asker çıkarma hareketi ancak 25 Nisan 1915‘te başladı.
Kaynak-Çanakkale Valiliği