II. Meşrutiyet sonrası 1909'da bahriye müsteşarlığına, bu görevi istemeyince de Hicaz valiliğine atandı. Bir yıl sonra Sivas valiliğine getirildi. Ancak çalışması engellenince, üç ay sonra bu görevinden de ayrılarak İstanbul’a döndü.
Türk Ocağı'nın kurucuları arasında yer aldı, derneğin başkanı oldu. çıkarılan Türk Yurdu dergisinin de sorumluluğunu üstlendi. İttihat ve Terakki yönetimiyle arası açılınca Erzurum valiliği göreviyle 1911'de İstanbul’dan uzaklaştırıldı. Ertesi yıl da emekliye ayrılmak zorunda bırakıldı.
1913'te Musul milletvekili seçildi. Halide Edip, Köprülüzade Fuat ve Hamdullah Suphi ile birlikte Hars ve İlim Heyeti üyeliğinde bulundu. Milli Türk Fırkasının kurucuları arasında yer aldı.
I. Dünya Savaşı sonunda İstanbul işgal edilince,1921yılında Anadolu'ya geçti. Atatürk tarafından ilgiyle karşılandı. Antalya, Adana, İzmir yörelerinde dolaşarak halkın ve ordunun manevi gücünü arttırıcı konuşmalar yaptı,
Şebinkarahisar, Urfa ve İstanbul milletvekili seçilerek beş dönem meclise girdi. 14 Ocak 1944 tarihinde İstanbul’da öldü.
Ya Gazi Ol Ya Şehit
Hadi yavrum ben sen mi bugün için doğurdum
Hamurumu yiğitlik duygusuyla yoğurdum
Türk evladı odur ki yurdu olan toprağı
Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırtmaz
Bir yabancı bayrağı ezan sesi duyulan
Hiçbir yere astırtmaz
Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit
Hadi yavrum köyüne, nişanlına veda et
Sabanını tarlanı her şeyini feda et
O silaha sarıl ki böyle günde bir erkek
Bir dualı demirden başka bir şey kullanmaz
Bunu tutan bir bilek köleliğin
Uğursuz zincirine uzanmaz
Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit
Hadi yavrum kendine sende yiğit er dedir
Büyüdüğün gaziler ocağına can getir
O cenkleri kazan ki senin büyük Türk adın
Yedi iklim dört bucak içerisine ün salsın
Beş yüz yıllık ecdadın kabirlerde titreyen
Kemikleri öç alsın
Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit
Hadi yavrum bugünde dertli ninen ağlasın
Ayrılığın oduyla yüreğini dağlasın
O yaşları saçsın ki senin aslan göğsünde
Benim kanlı gözyaşım düşman için kin olsun
Kara yerin yüzünde ayağının bastığı
Dağlar beller leş olsun
Mehmet Emin Yurdakul