9 Haziran 2009 Salı

Nene Hatun

1857 yılında Erzurum’da doğan Nene Hatun tarihimizde 93 harbi diye bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında Aziziye tabyasının müdafaasında bundu. Mücadeleye küçük yaşta olan oğlu ile kızını evde bırakarak katıldığı sırada henüz yirmi yaşında genç bir gelindi.

Kasım 1877 gününün gece yarısında, bölge halkından olan Osmanlı vatandaşı Ermeni çeteleri Erzurum’un Aziziye tabyasına girmeyi başarmışlardı. Bu çeteler tabyayı koruyan Türk askerlerini öldürdüler. Arkadan gelen Rus askerleri, hiçbir mukavemetle karşılaşmaksızın tabyayı ele geçirdiler. Baskından yaralı olarak kurtulmayı başaran bir er, şehir merkezine ulaşıp kara haberi Erzurumlulara ulaştırdı. Sabah ezanından hemen sonra minarelerden şehir halkına “Moskof askeri Aziziye tabyasını ele geçirdi.” duyurusu yapıldı.

Bu haber Erzurum halkı tarafından, vatan savunası için emir telakki edildi. Silahı olan silahını, olmayanlar: balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taşları ellerine alarak tabya’ya doğru koşmaya başladılar. Kadın –erkek tüm Erzurum halkı yollara dökülmüştü. Koşanlar arasında, erkeği cephede çarpışan bir taze gelinde vardı.

Ağabeyi cepheden yaralı olarak gelmiş ve kollarında can vermişti. Üç aylık bebeğini emzirmiş, “Seni bana Allah verdi. Bende O’na emanet ediyorum.” diyerek vedalaştıktan sonra birkaç saat önce ağabeyinin kasaturasını alıp sokağa fırlamıştı.

Erzurumlular ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye tabya’sına doğru koşuyordu. Tabya’ya yerleşmiş Rus askerleri, gelenlere yaylım ateşi açtı. Ön sıradakiler o anda şehit oldular. Arkadakiler, geri çekilmek yerine daha bir kararlı ve hızlı olarak ileri atıldılar. Demir kapılar kırılıp içeri girildi. Boğaz boğaza bir savaş başladı. Mükemmel silahlarla donanmış Moskof ordusu, baltalı-tırpanlı-taşlı-sopalı eğitimsiz halk karşısında ancak yarım saat tutunabildi. Gazi Ahmet Paşa’nın zaferinde Nene Hatun’un ve O’nun vatan aşkını paylaşan sivil insanlarında payı vardı. Nene Hatun 1955 yılında vefat etti.