12 Haziran 2009 Cuma

İSTİKLAL SAVAŞI KAHRAMANI YÖRÜKALİ EFE


Yörük Ali Efe 1895 yılında Sultanhisar ‘da doğdu. Babası Sarıtekeli aşiretinden İbrahim oğlu Abdi, annesi yine Yörüklerin Atmaca Aşireti'nden Fatma’dır. Yörük Ali 19 yaşına geldiğinde, zayıflamış İmparatorlukta adaletsizliğin diz boyu olduğu günlerde dağa çıkarak, Aydın dağlarında dolaşan Alanyalı Molla Ahmet Efenin grubuna katılmak istedi. Ağır bir sınavdan geçirilerek gruba alınan ve kısa zamanda Efe’nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanan Yörük Ali grupta ikinci adam konumuna yükseldi. Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali Efe olarak grubun başına geçti. Dört yıldan fazla dağlarda dolaşan Yörük Ali Efe, bu süre içinde daima ezilenin, mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu. Haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü.

Yurdun Yunan tarafından işgali üzerine Yörük Ali Efe dağdan indi. Düşman İzmir ardından Aydın ve Nazilli’yi işgal etmişti. Bölgedeki bütün efelere haber salarak yanına topladı ve 16 Haziran 1919 tarihinde Sultanhisar ve Atça arasındaki Malgaç deresinin üstünden geçen Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki Yunan karakoluna baskın yaptı. Baskın sonunda karakol tümüyle imha edildi, cephane ve erzaklar ele geçirildi. Bu baskın Batı ve Güney Anadolu'da düzenli, bilinçli ve milli şuurla işgalcilere yapılan ilk baskın oldu ve dikkat çekti. Bu başarı halka ümit ve cesaret vermiş, düşmanın yurttan kovulabileceğine olan inancını arttırmış ve Yörük Ali Efe’nin liderliğini perçinlemiştir. Düşman beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılmış ve Nazilli'deki kuvvetlerini Aydın istikametine; çevreyi yakıp, yıkıp ve masum insanları öldürerek kaçırmıştır.

Daha sonra 7. Tümen kumandanı Şefik Aker’in başkanlığında kurulan halk meclisinde oy birliğince alınan karar uyarınca Aydın, Yörük Ali Efe emrindeki kuvvetler tarafından kurtarılmıştır. Ancak takviye kuvvetlerle güçlenen düşman ordusu Aydın’ı ikinci kez işgal etmiştir. Artık kanlı savaşlar başlamıştır. Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman kuvvetleri büyük kayıplara uğratılmıştır. Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellemiştir.

Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir gurubu her ferdinin istek ve sevgisiyle orduyla bütünleştirmiştir. Kendisi de Milli Aydın Cephesi Komutanı olarak savaş sona erene kadar vatani görevini sürdürmüştür.

Cumhuriyet döneminde Yörük soyadını alan İstiklal Madalyası sahibi Ali Efe, Kurtuluş Savaşından sonra altı sene İzmir’de yaşayarak, 1928 senesinde, Kurtuluş Savaşında bir süre karargahı olan Yenipazar’a taşınmıştır.

1951 senesinde, İzmir'de geçirdiği talihsiz bir tramvay kazasında bacaklarını kaybeden Yörük Ali Efe, 23 Eylül 1951, günü tedavi için gittiği Bursa’da hayatını kaybetmiştir.

Kaynak- Kurtuluş Savaşında Efeler